20.yılını kutlayan Pera Müzesi, sanatsal çeşitliliği ve entelektüel derinliği öne çıkaran iki sergiye ev sahipliği yapıyor.
İlk sergi olan MARCEL DZAMA: Ay Işığıyla Dans – Arkadaşı Raymond Pettibon’dan küçük bir yardımla, dünyaca ünlü Kanadalı sanatçının Türkiye’deki ilk kişisel sergisi olma özelliğini taşıyor. Küratörlüğünü Alistair Hicks’in üstlendiği sergi, Dzama’nın çizim, film ve heykel gibi disiplinlerarası çalışmalarını bir araya getiriyor. "Savaş, çevresel yıkım ve siyasi kötü yönetim" temalarını işleyen Dzama, sürrealist anlatıları, hicivsel ve tarihsel referanslarla harmanlayarak izleyicileri küresel meseleler üzerine düşünmeye davet ediyor. Sanatçının Raymond Pettibon, Spike Jonze ve Beck gibi önemli isimlerle yaptığı işbirlikleri de çağdaş sanata dinamik yaklaşımını gözler önüne seriyor.
Samih Rifat: Disiplinlerarası Bir Vizyoner
Dzama’nın sergisine paralel olarak düzenlenen SAMİH RİFAT: "Çok İş Var Yapacak" – fotoğraflar, filmler, çizimler, şiirler, defterler, kitaplar ve müzik… Türkiye’nin en saygın entelektüellerinden biri olan Samih Rifat’ın hayatına ve sanatsal mirasına odaklanıyor. Şair, çevirmen, fotoğrafçı ve kültürel vizyoner kimliğiyle tanınan Rifat, kişisel defterleri, edebi eserleri, fotoğrafları, filmleri ve müziğiyle kapsamlı bir retrospektifle anılıyor. Küratöryel danışmanlığını Serhan Ada, fotoğraf danışmanlığını ise Esra Özdoğan ve Ahmet Elhan üstleniyor.
Rifat’ın edebiyat, çeviri ve fotoğrafla olan derin bağı, sergide çevirdiği eserler, kişisel notları ve babası şair Oktay Rifat ile yaptığı işbirlikleri üzerinden inceleniyor. Gece Yazısı adlı edebi proje, babasıyla birlikte çevirdiği metinlerden oluşuyor ve Rifat’ın dile olan titiz yaklaşımını yansıtıyor.
Sergide Rifat’ın müziğe olan tutkusu da ön plana çıkıyor. Not defterleri ve kayıtları, yaratıcı sürecine dair önemli ipuçları sunuyor.
Rifat’ın fotoğrafçılığı ise serginin en dikkat çekici unsurlarından biri. Kent yaşamı, doğa ve kültürel miras arasındaki ilişkiyi mercek altına alan fotoğrafları, şiirle fotoğraf arasında güçlü bir bağ kurduğuna dair inancını yansıtıyor. Ziyaretçiler ayrıca sanatçının fotoğraf üzerine kaleme aldığı kişisel yazıları aracılığıyla onun bu alana bakış açısını keşfedebilecek.
Sanatsal ve Entelektüel İfadenin İki Farklı Yüzü
Pera Müzesi, bu iki eşsiz sergiyle çağdaş görsel anlatım ile kültürel ve edebi mirası buluşturuyor. Marcel Dzama’nın hicivsel ve politik sanat anlayışı, Samih Rifat’ın içe dönük ve disiplinlerarası yaklaşımıyla çarpıcı bir karşıtlık içinde sunuluyor. Bu iki farklı sanatsal dünya, izleyicilere geniş bir perspektif kazandırarak sanata dair zengin bir diyalog sunuyor.
Pera Müzesi salıdan cumartesiye 10.00 - 19.00, pazar günleri ise 12.00 - 18.00 saatleri arasında ziyaret edilebilir. "Uzun Cuma" günlerinde müzeyi 18.00 - 22.00 saatleri arasında ücretsiz gezebilirsiniz. Ayrıca "Genç Çarşamba" günlerinde öğrenciler müzeye ücretsiz giriş yapabilir.
Suna’nın Kızları, 11 Ekim Dünya Kız Çocuklar Günü’nde Hatay’da, kız çocukların şehirlerini daha güvenli, erişilebilir ve kapsayıcı hale getirmek için fikirlerini paylaştığı “Kızlar Birlikte Güçlü Forumu”nu düzenledi.
Pera Müzesi, güncel sergilerine eşlik eden iki yeni yayını sanatseverlerle buluşturdu: İsveçli cam sanatçısı Åsa Jungnelius’un Türkiye’deki ilk kişisel sergisi Toprak, Ateş, Su ve Havayla Yazılmış Bir Dize ve Ortak Duygular: British Council Koleksiyonu’ndan Yapıtlar sergilerine özel hazırlanan kataloglar yayımlandı.
Suna ve İnan Kıraç Vakfı İstanbul Araştırmaları Enstitüsü’nde düzenlenen “Maceraperest Bir Mimarın Fotoğrafhanesi: Arif Hikmet Koyunoğlu 1893-1982” sergisi, artık çevrimiçi üç boyutlu tur ile de ziyaret edilebiliyor.