Suna’nın Kızları, 11 Ekim Dünya Kız Çocuklar Günü’nde Hatay’da, kız çocukların şehirlerini daha güvenli, erişilebilir ve kapsayıcı hale getirmek için fikirlerini paylaştığı “Kızlar Birlikte Güçlü Forumu”nu düzenledi.
Turkish Philanthropy Funds iş birliğiyle Hatay’ın yeniden inşa süreci kapsamında gerçekleştirilen etkinlikte, kız çocukları “Nasıl bir şehirde yaşamak istiyoruz?” sorusu etrafında bir araya geldi.
Forumda Hatay Kız Çocuk Topluluğu, tasarladıkları projeleri diğer katılımcı kız çocuklarla paylaştı ve bu projeleri birlikte geliştirmek üzere çalışmalar yürüttü. Çocuklar; güvenli ulaşım, oyun ve eğlenme alanlarına erişim, temiz çevre ve güvenli kamusal alanlar gibi başlıklarda deneyimlerini aktardı, çözüm önerilerini sundu.
Kız çocuklarının öne çıkan önerileri arasında kadın sürücülerin istihdam edilmesi, oyun ve spor alanlarının güvenliğinin artırılması, kütüphane ve yeşil alanların çoğaltılması yer aldı.
Suna’nın Kızları, Hatay’ın yeniden inşa sürecinde kız çocuklarının katılımını güçlendirmeyi ve onların fikirlerinin şehir planlaması ile sosyal yaşamın bir parçası haline gelmesini hedefliyor. Program, kız çocuklarla birlikte üretmeye ve kız çocuk odaklı tasarım yaklaşımını yaygınlaştırmaya devam ediyor.
Suna’nın Kızları toplulukları, 9. Büyük Topluluk Buluşmasında bir araya gelerek geride kalan yılın çıktıları ile 2026 hedef ve projelerini değerlendirdi. Dört yılda 33 sivil toplum oluşumuyla birlikte geliştirilen model ve programların birbirini nasıl besleyebileceğine dair yeni fikirler ve işbirliği alanları ele alındı.
İstanbul Araştırmaları Enstitüsü, bir dönemin sıra dışı mimarlarından Arif Hikmet Koyunoğlu’nun geç Osmanlı’dan erken Cumhuriyet’e uzanan yaşamına ışık tutan Maceraperest Bir Mimarın Fotoğrafhanesi Arif Hikmet Koyunoğlu 1893–1982 sergisi kapsamında ücretsiz rehberli sergi turları düzenlemeye devam ediyor.
Sıradışı Minas: Kütahya Çini ve Seramiklerinde Esin ve Yeniliğin Hikayesi kataloğu, Suna ve İnan Kıraç Vakfı Kütahya Çini ve Seramikleri Koleksiyonu’ndan eserlerle 19. yüzyıl sonu ve 20. yüzyıl başında Kütahyalı ustaların, kaybolmaya yüz tutmuş çiniciliği canlandırma çabalarını bir usta ve bir eser grubu üzerinden inceliyor.